Annesiz büyümenin ne demek olduğunu erken yaşlarda annesini kaybedenler anlar. Öksüzlük, annesiz bir bayrama uyanma duygusunun çok acı verici olduğu kalbini yaktığı andır bayramlar. Kalbimin en derininde boşluk boşluğu çekiyor,..
Annesiz büyümenin ne demek olduğunu erken yaşlarda annesini kaybedenler anlar. Öksüzlük, annesiz bir bayrama uyanma duygusunun çok acı verici olduğu kalbini yaktığı andır bayramlar.
Kalbimin en derininde boşluk boşluğu çekiyor, yoklukları içimde ateş. Annem yoksa benim hiç bir şeyim yok aslında.
Kendimi kayıp ve dünyada yersiz yurtsuz hissediyorum.
Erken yaşta yitirilmiş olan annenin yerini ve sıcaklığını bazen büyükanneler, büyükbabalar, kardeşler, teyzeler, halalar, hatta öğretmenler bile alabiliyor. Kalbimde yer alan annemin şefkatiyle bende anneannemle büyüdüm.
Evet, bu gün annemsiz ve annem olarak içime işlenmiş anneanemin olmadığı bir bayram.
Bildigim, gördüğüm en şefkatli merhametli insan.Yorucu ve moralsiz bir günün akşamında yanına varıp heyecanla ellerini öptüğüm , yorgunluğumu attığım , sesiyle huzuru kalbime işleyip mutlu uyuduğum , moral bulduğum anneannem…
Uyuduğum gecenin sabahında cennet yüzlüm tarafından uyandırılan ben, bu bayrama o yanımda olmadan ve uykusuz nöbette sabahlayarak geçiriyorum.
Hayatta olduğu dönem sevgisini katarak herkesi hazırladığı sofranın etrafında toplardı. Kendisi yemez ama çocuklarının yediğini görünce kendisi yemiş kadar sevinen ve doyan cennetim.
Ellerini öpmeden sarılmadan cennetin o eşsiz kokusuna hasret kaldığım annemin 29, Anneanemin aramızdan ayrılışının 9. Senesi.
Dışarı çıkarken uğurlayan,eve döndüğünde kapının eşiğinde sarılabilecegin bir anneyi bulamamak, sarılamamak o cennetin kokusunu özlemenin ağır bastığı bir bayrama daha Onsuz eksik ve yarım kalmış giriyorum. Ben annemi çok özledim ve bunun bir tarifi yok.
İşten dönünce hemen karşımda bulacakmışım gibi heyecanla diğer odalarda aramaya başladığım, sağa sola bakarak evin her karışını gezdiğim ,gözüm dolarak ailemin her hangi bir ferdine “annem nerde “diye sormak için tam dönecekken fotoğrafını duvarımda asılı gördüğüm ,bana bakıp gülümseyerek poz verdiği fotoğrafıyla konuştuğum cennetim.
Bakışlarında cenneti gördüğüm beni çağırıyor o esnada çakıveriyor gözlerimin içinde şimşekler. Yüzümden akan sıcak gözyaşlarımla, içime sığmayan hüzünler yağmaya başlıyor.
Allah’ın kutsal emanetini kucaklayamamak, o şefkatli ellerinden öpememek işte bu da yürek yakan bir an. Hani “erkekler ağlamaz “derler ya oysa ben annemlerin kabrini ziyarete her gittiğimde hiç utanmadan, kimseye aldırış etmeden hep çok ağlarım. Kalıplaşan o cümle bende zerre kadar bir şey ifade etmiyor.
Mezar taşlarına dokunduğum an iyice şiddetleniyor özlemim ve çaresizliğim. Elini öpmek yerine mezar taşını öpüp, dokunuyorum toprağına.
Seni, sesini, nefesini, sabahları uyandırmanı, üşüdünmü iyimisin demeni, geceleri geciktigimde pencereden merakla beklemeni sabahları gülerek kapımdan girmeni, sarıp sarmalarını özledim annem.
Kızmalarını ardından bağışlayan yanlarını, affetmeni özledim ve yine affet beni cennetim ağlayarak seni andığım için.
Siz hep benimlesiniz, dualarınız eşlik ediyor yaşantıma. Allah rahmetini esirgemesin sizden, yerlerin , gökyünün ,yıldızların insanların, hayvanların ,kainatın on sekiz bin alemin RABBİ ALLAH’ımızdan rahmet insanlığın medar-i iftihari yüzü suyu hürmetine yaratıldığımız insanlığın efendisi Hz. MUHAMMED S.A.V şefaat eylesin size ve tüm kainata.
Lütfen yitirmeden değer verin, yitirdikten sonra boşluklara esir oluyor insan.
Fani bir dünyada yaşıyoruz ve şüphesiz her nefis ölümü tadacaktır. Her emanetin bir gün sahibine verildiği gibi tek tek sevdiklerimiz ve biz asıl sahibimize geri döneceğiz. O güne dek kimseyi üzmeyin, kıymet bilin. Sağlıcakla kalın.
Hayırlı bayramlar.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)